Ortadoğu’da tansiyonun yükseldiği bir dönemde İsrail ile Lübnan arasında ateşkes anlaşması yapıldığı duyuruldu. Reuters ve İsrail medyasında yer alan son dakika haberlerine göre, İsrail güvenlik kabinesi bu kararı onayladı. Ateşkes anlaşması, sabah saatlerinde yürürlüğe girecek.
Gazze ve Lübnan Krizi: Ateşkesin Önemi
İsrail, Gazze’de operasyonlarına devam ederken, aynı zamanda kuzeyde Lübnan sınırında da gerginliği artırmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yaptığı açıklamada, ateşkesin Hizbullah saldırılarına karşı misilleme haklarını ortadan kaldırmadığını vurguladı. Netanyahu, “Hizbullah’ı onlarca yıl geriye götürdük. Eğer anlaşmayı bozarlarsa, onlara saldırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Netanyahu: “Artık İran Tehdidine Odaklanacağız”
Netanyahu, Lübnan ile yapılan ateşkesin ardından İsrail’in artık İran tehdidine daha fazla odaklanacağını belirtti. “Ortadoğu’nun çehresini değiştiriyoruz” diyen Netanyahu, Gazze’deki kalan rehinelerin geri getirilmesi için de kararlılıkla çalışacaklarını ifade etti.
İsrail Vatandaşları Evlerine Dönüyor
Ateşkes anlaşması kapsamında, İsrail’in kuzeyindeki vatandaşların evlerine dönmelerinin planlandığı açıklandı. Netanyahu, anlaşmanın yalnızca Lübnan ile sınırlandırıldığını ve bu kararın güvenlik kabinesi tarafından onaylandığını duyurdu.
Ateşkesin Başlama Saati
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkesin bugün sabah yerel saatle 04.00’te (Türkiye saatiyle 05.00) yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bu gelişme, uzun süredir gerilim yaşayan bölgede önemli bir diplomatik adım olarak değerlendiriliyor.
Ortadoğu’da Ateşkes ve Yeni Dengeler
Bu ateşkes kararı, İsrail’in Orta Doğu’daki stratejik planlarının bir parçası olarak görülüyor. Netanyahu’nun açıklamalarında belirttiği “İran tehdidine odaklanma” mesajı, bölgedeki siyasi dengeleri yeniden şekillendirebilecek bir yaklaşımı işaret ediyor.
Sonuç
İsrail ile Lübnan arasında varılan ateşkes anlaşması, bölgedeki gerginliği azaltma potansiyeli taşıyor. Ancak Hizbullah’ı hedef alan açıklamalar, anlaşmanın ne kadar sürdürülebilir olduğunu sorgulatıyor. Ateşkesin sahadaki uygulamaları ve tarafların bu süreci nasıl yöneteceği, Orta Doğu’daki çatışma dinamiklerini belirleyecek.