SEVMEK Mİ GÜZEL BU GECE, ÖZLEMEK Mİ? SALİH KORKMAZ ANLATIYOR…

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ANNE DEMEK
Ayna ayna, söyle bana;
Sevmek mi güzel bu gece, özlemek mi?
Herkes zekaya, bilginin gücüne inanır. Herhangi bir iddiaya, ispatlama ihtiyacına gereksinim duymadan söyleyebilirim ki insan hayatını kolaylaştıran icatların mucitleri etraftaki insanlara oranla hep daha zeki ve bilgili olmuşlardır. Zaten keşifler ince hesaplar ve yüksek dikkat gerektiren durumlar değil midir? Geçmişten günümüze kadar hayatımıza ışık olan her alet, her yöntem pahalı tecrübelere dayanır. Belki insan evladının nankörlüğünden kaynaklı olarak o mümtaz insanları ananlar da, hatırlayanlar da oldukça azdır. Elle çamaşır yıkayandan başka çamaşır makinesine minnet eden yoktur. Hatta belki çoğu genç bunu onun doğal görevi olarak da görür. Tıpkı gaz lambası ışığında nakış işleyenden başka günümüz aydınlatma gereçlerinin nasıl bir nimet olduğunu bilmeyenler olduğu gibi.
Evvel zaman içinde insan duygularının tercümanı olan bir sanatçı, olağanüstü emek veren bir aşık, fedakar bir lider her geçen gün saygıyla anılmış, adı nesilden nesile geçmiştir. Hatta her yer ve zaman değişikliğinde o kahramanlara ilişkin anlatılar olağanüstü varlıklara atfedilen yakıştırmalarla hikayeleştirilmiştir. Anlaşılan o ki insan gönlüne dokunanı unutmamış, hakkını fazlasıyla vermiştir.
Çeşitli eğitim kurumlarından, bilge insanlardan bilmediklerimizi öğrenir, bildiklerimizi pekiştirme şansı buluruz. Ancak kimi bilgiler eğitim, araştırma sonucu dahi ulaşılamayacak kadar gizli veya mahremdir. Bunun yanında insanın ilham, rüya veya vahiy yoluyla öğrendikleri vardır. Birde hissettikleri! Yani beynimizle öğrenemeyeceğimiz, sadece kalbimizle bileceğimiz bir bilgi var ki; o da annedir!
Anne anavatan, anne topraktır. İstisnasız her canlının besin kaynağı annesidir, her canlıyı doğuran bir anne vardır.
Anne kişisel tarihimizdir. Her anımıza şahitlik eden, her sırrımız, her mahrem bilgimizi bilen odur.
Anne yürek demektir. Bizim bütün ilgisizliğimize, incitmelerimize rağmen karşılıksız, şartsız sevmektir.
Anne teslimiyettir. Ağrılarımızı öpücüğü ile iyileştiren, onu görünce açlığımızı gidereceğine olan inanç, bizi koruyacağına olan güvendir.
Anne hoyrat çağlarımızın tepinme alanıdır. Deli dalgalarımızın uysallaştığı bir sahil, köpürmelerimizin sakinleştiği bir yamaçtır.
Anne evladının yarışmada dahi yenilmesini, şaka da olsa altta kalmasını hazmedemeyiştir.
Anne konfor alanımızdır. Yaşımız, sağlığımız, emonomik veya medeni durumumuz hiç önemli değildir. Her an sığınabildiğimiz, en çok rahat ettiğimiz yerdir.
Anne şımarmak, özgürlük demektir. İzinsiz ve sınırsızca yaşayabildiğimiz tek yerdir.
Anne çiçek mevsimi, hayal dünyasıdır.
Anne demek;
Hayat demektir, yaşamaktır.
Anne sıhhatli bir nefes,
Anne sadakattir, bağlanmaktır.
Anne evladına adanmış bir ömürdür.
Ben bir annenin evladıyım, bende kibir olmaz dostlar. Şüphesiz her birimizin kendince bildikleri, başardıkları vardır. Telaşla koşturduğumuz bir hedef, üstlendiğimiz bir görev vardır. Benim içimde, yüreğimin en derininde öyle büyük bir gedik var ki; çalışmakla, öğrenmekle, başarmakla, hatta sevmekle dolacak gibi değil. Sevilmekle ancak dolacak bu boşluğu koşulsuz sevgisinden emin olduğum, affedici halleri, o koca yüreği ve peygamber sabrı ile anneciğim beni bırakıp gitti.
Ben de ukalalıkta olmaz dostlar. Anneniz rahmet ise onun hayallerini gerçekleştirin. Sevdiği şeylere yakın, sevmediği şeylerden uzak durun. Her ne yapacaksanız yapın; mutlaka iyi bir insan olun! Şüphesiz bu her annenin yegane hayalidir. Bolca iyilik yapın, bu o kutsi varlığın isteğidir. Kötülükten çokça kaçının, bu onun rıza göstermeyeceği bir haldir.
Anneniz yaşıyorsa yanağından küçücük bir makasla muzip bir sohbet başaltın. En mahzun hallerinizi takınıp, göz bebeklerinize sevgi doldurarak onunla konuşun. Dokunun, öpün, sarılın. Bunu her fırsatta yapın. Unutmayın, bu annenizin ömrünü uzatacaktır.
Hayatınızı alt üst etmeyecekse her isteğine duyarlı olun. Varlığınıza ve benliğinize yaptığı katkıyı hatırlayarak kadirşinas olun. Hayatınızın bütün koşuşturmaları içinde ona zaman ayırın, onun hayatınızdaki yerinin farkında olun.
Henüz bunu yapma şansınız varken yapın. Annenize sımsıkı sarılın ve gözlerinin içine bakıp sizin için ne kadar çok şey ifade ettiğini anlatın. Kelimelere çok da ihtiyaç yok, o sizi anlayacaktır. Mezar taşına sarılıp bunu yapsanız da o bunu hissedecektir, ancak bunu canlı olarak yaşamanın keyfini kaçırmayın!
Uykum kaçmış, geceye soruyorum;
Sevmek mi güzel bu gece, özlemek mi? Cevap veriyor gece; bilmelerle ulaşabileceğin bir şey değil bu; sevsen de özlesen de bu senin sevmenin de, özlemenin de üstünde bir şeydir. Eğer bu annen ise?